4 Ocak 2008 Cuma

Sevgili Günlüğüm...


Sevgili Günlük, Bak nasıl mutlu oldum şimdi, ilk defa günlük yazıyorum da, hep bir günlüğüm olsun istemişimdir. Hep özendim günlük yazan tiplere. Ben biraz yeni nesil günlük tutuculardanım aslında. Bilgisayara yazıyorum direk, hem saklamıyorum kimseden, herkes okusun bence. Bak günlük, ilk yazıda anlaşalım, bazen acaip sıkıcı olurum, bazen saçmalarım, bazen sadece iyi geceler der yatarım, sonra 'bu ne lan, utanmaz arlanmaz, boklu dereden atlanmaz' triplerine girme. Sözümü kesme, yoluma çıkma. Bazen çok sinirli olurum mesela, merak etme o zaman yazmam. Bazen çok fettan, sinsi olurum, dedikodu yaparım, hiç hazetmem dedikodudan ama senle yaparım. Başka kimim var. Milleti çekiştiririz burda, merak eden okusun, isim vermem tabi, ima ederim... Anlaştığımıza göre sana bir derdimi anlatcam. Ya ben blog yazmak istedim, açtım yazdım, ama okunmama kaygısı var bende. Yeni yetme yazarlarda hep olurmuş, ondan mı? Yoksa yazdıklarım cidden tırt mı? Bırakmalı mıyım yol yakınken. Cevap veremezsin tabi, sustun kaldın bakıyorum, anladım ben seni, sen de bana düşmansın, canım sıkıldı şimdi bak, gidiyorum ben, yazmıycam... Belki sonra yazarım... Çok süper çok şahane çookkk pritüstüel şeyler buldum, bi dahaki sefere anlatcam sana, o zamana görüşürüz... Sen de bi çok kişi gibi 'pritüstüel' ne yahu dedin dimi, sonra anlatırım artık... İyi geceler sevgili günlük...Bu arada resim için Serkan Altuniğne'den özür diliyorum...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

günlüğünde bendeb de bahsedicek misin :D