9 Şubat 2008 Cumartesi

kendimden uzaklaştım..

*Evimin karşısında bir gece cinayet işlense, perdeye yansıyan gölgeden durumu çaksam, katil benim şahit olduğumu görse, benrssam, sonra kurbanı evin altına gömse. Tabii bir sitede ve onuncu katta yaşadığını unutsa, direk alt katta oturan komiserin salonuna düşse ve böylece gördüklerimi annemlere ve polislere anlatma, onların bana inanmama, katilin beni öldürmeye çalışma, en sonunda cinayeti çözüp katili yakalatma ihtimallerim ortadan kalksa ne gülerdim, cidden baya gülerdim.



*üstte okuduğunuz yazıyı yazarken kalemimin metal kapağını yutuverdim. Nasıl demeyin? Allah beni kahretsin, bi garip oldum. Çok kötü oldum lan. Of neyse...

*Televizyonda yabancı film seyrederken, film içinde İstanbul, Türkiye, Türk gibi kelimelerin geçmesi, Türk izleyiciyi hep mutlu eder ya, 'aa Türk dedi lan' der ya insanlar, bütün dert, tasa, kredi borcu, az maaşlar, üst katta zıp zıp zıplayan çocuk unutulur ya, ben de mutlu olurum işte o an.

*Kafamda o kadar çok şey var ki, yazılar, filmler, yeni projeler, dergiler, okul kitapları, dersler, öğretmenler, arkadaşlar, zor yollar, engeller, tepkiler. Aslında benim gibi lise son öğrencisinin bu dertlerin başına ÖSS yazması gerekirdi ya neyse. Düşün onu bile sona atmışım. Kendimi de ondan sonraya atıyorum.

*Resmi ben yaptım nası olmuş, bundan sonra böle.
*Hadi görüşürüz, si yu, guten tak...