11 Nisan 2008 Cuma

kim ne derse desin...

*''Aşka düşen insanlardan yerçekimi sorumlu değildir'' demiş Albert Einstein. Ulan o kadar zeki bilimadamısın, koskoca dehasın, yakışıyo mu sana böyle iğrenç espri. yazık...

*Goriot Baba adlı eserinde Balzac, şöyle bir cümle kurmuş; ''Gençlik adaletsizlik yönüne kaydığı zaman vicdan aynasında kendisine bakmaya cesaret edemez, halbuki ileri yaş bu aynada kendisini görmüştür, hayatın bu iki safhası arasında bütün fark bundan ibarettir'' Yani koskoca edebiyatçısın, bizden farklı düşünüyosun, güya hayata farklı pencereden bakıyosun, adama sormazlar mı bu nası bi pencere. Gençlik ve yaşlılık arasında bula bula bi tane fark bulmuşsun. çüş derim. Ayrıca bu kadar uzun bi cümleye ne gerek var, kısa yoldan gençler vicdansızdır, şerefsizdir, kötüdür, hatta tü kaka de olsun bitsin. Hayır yani yaşlandın diye nedir bu gençleri çekememezlik. Kıskançsın sen Balzac, kıskanç. Edebiyatçı olmuşsun ama adam olamamışsın.

*''Felsefe, ışık sağlayıp karanlığı kaldıran bir araç değil, gözün karanlıkta da görmesini sağlayan bir uğraştır'' demiş ismini vermek istemeyen bir filozof. Valla takdir ettim ne güzel demiş, bir benzetme ancak bu kadar güzel yapılır. Eee adam filozof abi, olcak o kadar. Bence her filozof en az böyle bir laf etmeli. Juri olsun mesela, filozof olmak isteyenlerin sözlerini inceleyip sen filozof olabilirsin desin. Ben de juride olıyım ya , noluur ya.

*Hayatımda üçüncü dönüm noktasındayım. Emekledim, ayağa kalktım ve şu anda sendeliyorum. Dördüncü evrede yürüycem ve son dönüm noktasında da ölürüm büyük ihtimal.

*Ne kadar ders verici bir yazı oldu ya, kendimle gurur duydum.

Hiç yorum yok: