1 Haziran 2009 Pazartesi

what the fuck is goin' on?


Odamda bir örümcek var şu an. Hızlı, kıvrak ve sekiz bacaklı diğer bütün örümcekler gibi. Bakışlarım üzerindeyken sabit duruyo, iki dakika başka yere baksam eski yerinde bulamıyorum. Anlıyor mu acaba gerçekten, yoksa bir tesadüf mü bunlar. Sinsice göz kaçırmalar yapıyorum ve görüyorum hareket ettiğini. ‘’Yakaladım, gördüm seni’’ diye dalga geçiyorum parmak kadar böcekle. Gülüyor sanki, başını öne eğdi. Gizlice yaklaşıyorum, bütün ayrıntılarını görmek istiyorum, gözü, kulağı, burnu var mı merak ediyorum. Bir yandan da ısırsa da Örümcek Adam olsam diye tetikte bekliyorum. Benim hep böyle bir hayalim olmuştu çünkü. Bir gün ısırılcaktım ve bütün halkın konuştuğu kahraman olacaktım. Kimliğimi de saklamıycaktım diğer kahramanlar gibi. Kahraman dediğin dürüst olur çünkü, azcık delikanlı olur. Biri aptala yatar, biri safı oynar, ne lan bu, film mi çeviriyoruz.

Bütün cesaretimi toplayıp parmağımı uzattım. Sekiz bacaktan birine dokundum. Tahmin ettiğim gibi ısırmadı, ya da ağ falan fırlatmadı. Korkak çıktı bu örümcek, topukladı kaçtı. Sonra ürperdim. Ya beni bu örümcek ısırırsa ve korkak bir Örümcek Adam olursam? Ne ağ atabiliyorum ne atlayıp zıplıyorum, anca duvarlara tırmanırım. O da fazla bi işime yaramaz ki, düz duvara tırmanmak artık büyük bir marifet değil. Show Tv karete hocalarını gösterip duruyordu bi ara. Tırmanıyodu adamlar deli gibi. Belki onları da böyle bir örümcek ısırmıştır, kim bilir.

Canım sıkıldı, uyuma kararı aldım kendi kendime. Bir yandan hala örümceği takip etmekteyim. Bilgisayarı kapatıp yattım. Tavanı seyrederken kadraja bir anda örümcek girdi. Yine başını eğdi, iyi geceler demek istedi heralde. Ve kadrajdan çıktı ağır adımlarla. Sekiz bacakla da nasıl ağır yürüyor anlamıyorum. Göz kapaklarım kapandı birden. Zzz.

Hiç yorum yok: